Ülke olarak zor bir süreçten geçiyoruz, erken seçimin gündeme gelmesi ile yine aynı kişilerden ve ülkelerden sesler gelmeye başladı, içeridekilere mi yanarsın dışarıdakilere mi?
Erken seçim isteyenleri görüyoruz ki 24 Haziran’a hiç de hazır değillermiş, bazı kesimler ukalalık yapmaya başladılar herzamanki gibi, güya ekonomimiz batmış da, AK Parti devam etsin, biz batmış bir hükümeti devir almak istemiyoruz gibi sözler sarf etmekteler.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu, beyler ülke nasıl yönetiliyor ilk önce onu bir öğrenin, sonra devlet yönetmeye talep olun.
24 Haziran'da yapılacak olan seçim şimdiden dış mihrakları kederlendirdi. ABD OHAL dolayısı ile endişeliyiz ve Almanya ise 2023’de gaz ve petrol vanalarının Türkiye’nin elinde olacağı derdinde.
Evet Türkiye 2023’de daha da güçlü olacak bunu tüm dünya bilirken bizim çapulcular anlamıyor vesselam.
Çözüm sürecini süreli yanlış olduğunu öne sürenler. 40 bin şehit verdiğimiz o dönemde bir öneriniz var mıydı vardı da biz mi duymadık. Evet AK Parti olarak çözüm sürecinde kırmızı halı döşedik. Ya sizler neredeydiniz? Yoksa o süreç içerisinde PKK terör örgütü ile
“GEZİ OLAYLARI MI” düzenliyordunuz?
AK Parti megri megri diyerek davul çaldı ya sonra PKK'lıların kazdıkları hendeklere Türk Silahlı Kuvvetlerimiz PKK'lıları gömmeye başlayınca CHP, PKK ve FETÖ ile kolkola girip adalet yürüyüşü yapmaya başladınız. “Adaletsizlerin adalet arayışı” ne tuhaf.
Afrin’e girmeyin dediniz.. Çünkü neden? Her öldürülecek terörist terör yanlılarının birer yası olacaktı. Ne tekim öyle de oldu.
Evet AK Parti hırsız.. ya siz?
Madem ülkenizi seviyordunuz da GEZİ OLAYLARI yaratarak PKK ile bir olup ülkemize neden 120 milyar dolar zarar vererek terör estirdiniz? Bu parada fakir fukaranın daha doğrusu ülkemin ekonomi ve kalkınmasında hakkı var. Sizler gezi olaylarında verdiğiniz zararla en büyük “hırsızlığı” yaptınız.
Porno kaseti ile gelmiş, SSK’yı soyup soğana çevirmiş, kızına Rezidanscıklar almış ve 27 trilyon ile yurtdışına kaçmış belediye başkanınız.. 1999 yılında batan bankaların hesabını verin. Biz o zaman “DIŞARIDAN” ülkemize aktarılan paraların hesabını veririz. Sıkıntı yok. Hiç olmazsa 90 yıldır CHP zihniyeti gibi ülkemizi soyup İMF kapılarında para diye yalvarıp emeklilerimizin, memurumuzun parasını vermek için boyun bükmedik. Sizler bu ülke ne zaman kalkınmaya başlasa darbelerle, kumpaslarla, bu ülke, bu devlet, bu asker, bu adalet ve bu yargı bizden sorulur dediniz. Devran döndü mü şimdi? Ama korkmayın emin ellerdesiniz. Askerimiz ve devletimiz artık eskisinden daha güçlü. Artık dünyada biz de burada varız diyebiliyoruz.
Sizler kadar ülkesini dışarıya şikayet eden kim var?
Güya AK Parti döneminde bütün komşularımızla kötü olmuşuz. “Güldürmeyin efendiler” Daha dün Tansu Çiller döneminde Yunanlılarla Kardak savaşı ile burun buruna geldik. Daha dün rahmetli Ecevit ve Demirel döneminde Suriyelilerle su nedeni ile savaşla burun buruna geldik. Daha düne kadar İran ve Irak birbirileriyle savaşıyorlardı.
Neden daha dün Libya, Mısır, Irak, Suriye beşliler tarafından bombalanıp yıkıldı? Bizler bangır bangır dünya beşten büyüktür diye söylerken, bu ülkelerin gerçek sahiplerine barış, demokrasi ve adalet götürmek isteyen bir hükümet olarak biz mi komşularımızla kötü olduk? Yapmayın yahu..son 123 yıldır Rusya ülkemizde at koşturuyordu. Efendiler efendiler, bu ülkede istediğinizi yapıyor, istediğinizi söylüyor, istediğinizi konuşuyor sonra da adalet, demokrasi yok diyorsunuz. 2002 yılı öncesi ülkemizde savcı ve yargıçların elinde tonla yığılmış dava dosyaları zaman aşımından rafa kaldırılıyordu. Ne adalet, ne kanun vardı. Ülkemizde o yıllarda hukuk sistemi olmuştu guguk sistemi.
Savunduğunuz; içeri atılan terör örgütlerine yardım ve yataklıktık yapanlara ve sırtını PKK, PYD'ye dayatanlar bırakın da onlara olacak adalet olmasın. Dünyada neler olup bitiyor biraz da onları takip ederseniz ülkemizdeki durumları daha iyi anlarsınız. Artık dünyanın herhangi bir noktasında öksüren bir ülke olsa bundan tüm dünya ülkeleri az veya çok etkilenebiliyor.
Türkiye‘yi sattılar zırvanalığını da bırakın. Özelleştirmeden korkmayın. Devletin parası deniz yemeyen keriz düşüncesinden de kurtulun. Özelleştirilen fabrikalar da ülkemiz ekonomisine daha fazla katkı sağlıyor.
Sağcısı solcusu, Alevisi, Sünnisi, Türk'ü, Kürt'ü gelin birlik olalım. Bizler hepimiz bu geminin birer bireyleriyiz.
