2016 senesine merhaba derken

2016 senesine merhaba derken

Değerli okuyucularım,

bir önceki yazımda da 2015 senesinin önemli olaylarından bahsetmiştim. 2015 senesine terör saldırılarının damgasını vurduğunu ve terörün artık tek bir ülke yada kıtayı değil de bütün dünya devletlerinde tedirginlik yarattığını yazmıştım.
 
Bu ay ki yazımı da kaleme alırken hep insanların içlerini karartan haberler ve makaleler yazmak yerine peki dünyada hiçmi iyi haber yok diye kendi kendime düşündüm. Hep 5 seneye yaklaşan Sürüiye'deki iç savaştan  mı bahsedilim. Irak'ta neler oluyor diye mi hep düşünüp duralım. Yada Nijerya'daki olayların arka planını mı düşünüp duralım. Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesini yıllardır işgal altında tutan Ermenistan'ın buradan ne zaman işgale son vereceğini mi konuşalım derken, bir de baktık ki; Akdeniz'e uzanan Rusya, Suriye'deki iç karşıklıktan pay almak adına bölgeye yığınak yapıyor. Neler oluyor derken ve bir haber daha, 'Türkiye sahasını ihlal eden Rus uçağı, Türk savaş uçaklarınca havadan açılan ateş sonucu angajman kuralları gereği düşürüldü.' Bu olaydan sonra Akdeniz kelimenin tam anlamıyla iyice ısınmaya başladı. Rusya bölgeye askeri gücünü iyice artırmaya başladı. Tabi ki; Türkiye NATO üyesi bir ülke ve NATO güçleri de başta Amerika olmak üzere, Paktın diğer ülkeleri de Fransa, Almanya, İngiltere ve diğerleri de gerek deniz kuvvetleri olarak gerekse hava kuvvetleri olarak birer birer bölgeye konuşlandılar. Önceden beri var olan kuvvetlerini güçlendirdiler. Bunların hepsi tamam da peki bu ülkelerin buradan istedikleri nedir? Sadece Türkiye müttefik diye mi çıkarma yapıyorlar. Bir tarafta Rusya, Suriye rejimi Esad'a bağlı güçler, İran zaten Hizbullah senelerden beri o bölgede kendini gösteriyor.  Diğer tarafta da NATO devletleri. Rusya'nın Türkiye'ye uygulamak istediği ekonomik yaptırımlar da olayın diğer boyutu. Efendim Rusya doğalgazı keserse Türkye ne yapacak, yada Rusya Türk ürünlerini almaktan vazgeçerse ne olacak? Gibi benzeri sorular sorulup duruluyor. Peki, Türkiye'nin elinde hiçmi yaptırım yok. Ya doğalgazı satan Rusya. Türkiye doğalgazının % 55'ini Rusya'dan alıyorsa demek ki; Rusya, Türkiye'ye malını pazarlıyor. Türkiye'de elbette kendisine yeni anlaşmalar yapacak ülkeler arıyor ve arayamya devam ediyor. Azerbaycan ve Katar ile bu konuda görüşmeler yapıldı ve şimdi Rusya doğalgazını ne yapasa yapsın denme noktasına gelindi. Neden bu konunun üzerinde durdum biliyormusunuz? Bizim içimizdeki Rusların kafa yapısıyla düşünenler ve yazıp çizenler varya; hep Türkiye'yi suçlu, Rusya'yı haklı gören zihniyetler varya; biraz Türkiye'den yana kendi ülkelerinden yana olaylara olumlu bakabilseler. Ya bir de Hatay'ın hemen yanıbaşında, Bayırbucak Türkmenleri'nin çektiklerine de biraz değinseler, Eleştirinsene Rusya'yı, Hizbullah'ı ve Esad'ı, neden terör örgütünü vurmuyorsunuz diye. Rusya,Hizbullah ve Suriye'nin bombardumanı altında ağır silahların namlularının ucunda can veren soydaşlarımız neden öldürülüyorlar deseniz ya. Anlaşılan o ki maalesef 2016 senesinde de hep savaşı konuşacağız. Hani mesele Türkiye'yi yöneten hükümetin icratı ise onu eleştirin. Eleştiri demokrasinin gereğidir.  

Hep savaşlar konu olunca diğer meslelere pek sıra gelmiyor. Türkiye'de 2015 senesinde en çok konuşulan 7 Haziran ve 1 Kasım 2015'de 26. dönem milletvekili seçimleri yani genel seçimler oldu.

7 Haziran'da 13 yıllık tek başına iktidarını kaybeden Ak Parti, yaklaşık 5 ay sonra yapılan 1 Kasım seçimlerinde tekrar çoğunluğu yaklayarak TBMM'de 317 milletvekilyle 64. hükümeti kurdu. Bu kısa zaman içinde Ak Parti'nin yaptığı oy patlaması (% 9 oranında) başta muhalefet partileri olmak üzere, hatta Ak Partililer dahil herkesi şaşarttı.
 
Sayın Prof. Dr. Aziz Sancar Hocam, bizleri öyle sevindirdin ki; şu savaş ve kargaşa ortamında aslında ilk önce sizin başarınızı satırlarımın başlarında ele almak istedim. Fakat, sevindirici cümleyi en sona ekleyim de üzüntülerin arasında sevinçle cümleyi bağlamayı uygun gördüm. 2015 Nobel Kimya ödülünü, 'DNA Onarımı' alanındaki bilimsel çalışmasıyla Türk bilim adamı Prof. Dr. Aziz Sancar aldı.  

Ödül merasiminde Prof. Dr. Sayın Aziz Sancar'ın kıravatınındaki Osmalı arması, ceketindeki Türk Bayrağı ve Atatürk rozeti çok anlamlıydı.  

Sancar'la birlikte Tomas Lindahl ve Paul Modrich de bu alanda ödüle laik görüldüler.

2016 senesinde insalık adına herşeyin iyi olması temennisiyle merhaba 2016.

Unesco da bu yılın adını 'Uluslararası Küresel Anlayış Yılı' olarak kabul etti.

Gelecek yazımda buluşmak temennisiyle sağlıcakla kalın.

Köln Başkonsolosu Kaya'dan “Kurbanını Paylaş Kardeşinle Yakınlaş” kampanyasına destek
Önceki Köln Başkonsolosu Kaya'dan “Kurbanını Paylaş Kardeşinle Yakınlaş” kampanyasına destek
Maalesef  2015 senesinde terör gündeme oturdu
Sonraki Maalesef 2015 senesinde terör gündeme oturdu